13 Mayıs 2012 Pazar

Yeni basılmış bir kitabın kokusu, uyuşturucuyla aynı etkiyi yaratıyor"muş

yalandır. bunu söyleyenler uyuşturucu etkisinin nasıl bir etki yaptığını biliyorlar mı. bence bilmiyorlar. yeni alınmış bir kitap kokusu belli sebeplerle gevşme hissi yapabilr sadece. birinci neden, kitap yeni alınmıştır, yani kapitalist mabedlerden alınmış bir relic, günümüzün ibadet etme anlayışıdır. ikinci sebep, yeni alınmış kitap eve giderek okunuk çoğunlukla. alışveriş sonrası yorulduğumuz için yatarak okuruz yeni kitaplarımızı. işte kokudan gelen gevşeklik aslında yatarak uyku hormonlarımızı tetiklemkten ibarettir. çok kitap okumak hem fiziksel hem psikolijik zararlara neden olur. bunu da başka zaman anlatırım.

yoyo çocuk oyunu mudur?

yoyonun tarihi aborijinlere dayanır. aslında bu çocuk oyunu dediğimiz şeyi savaş aleti olara kullanırlarmış. sonra çocukların eline nasıl geçmiş diye şaşırmayın. çünkü savaş yetişkinlerin oyuna duyduğu hasretten ibarettir. çocukken nasıl sokak kavgaları mahalle maçları (ki bunlar savaş havasında geçer.kazanmak hayati bir meseledir) yetişkinken geride bırakmak zorunda kaldığımız bir takım alışkanlıklardır. Ve fakat ( sırf hava olsun diye kullandım) alışkanlıkarı bırakmak zordur. Hatta bir alime göre yemek yemek de bir alışkanlıktır ve açlıktan kimse ölmez.sadece yemek alışkanlığı bırakıldığı için ölünür. İşte bu sebeble ergenlik vizesi almış yetişkinler elinde belli bir miktar güç bulundurduğunda bilinç altına bastırarak attığı vazgeçilmiş alışkınlıkarın "yetişkincesini" oynarlar. velhasıl yoyo bir çocukmaktır.
Belli bir konu üzerinde sabit fikirlerle ve o konu üzerinde daha önce araştırma yapmış "bilim" ya da ne biliyim adamlarının sözleri alıntılanma yoluyla derlenmiş yazılara akademik yazılar denir. yazılar ikiye ayrılır. sade yazılar ve duvar yazıları. Ben bu yazıların hepsine karşıyım. Bilimsellik dediğimiz şeyin zaten propaganda amaçlı ve kitleleri yönetmeyi amaçlayan özelliklerini bilmeyen kalmadı. Bkz. Foucault, Barthes... onun için leylak büklümlerinin kıvrıldığı yerlerde yaşam vardır.
Not: Bu benim elbetteki şahsi kanaatim.
haşiyenin haşiyesi; şahsi kanaatım dediğinizde fikirleriniz dokunulmazlık sahibi millet vekillerine döner. postu ve moderni seviyorum. bu insanın çiğ köfte yemesi gibi birşey.

insanların tetikte olmama haliyle ilişkili burun çekme olguları

sinek kanatları değersizdir. nokta bir noktalama işaretine dahil olduğu sürece coplar heyecan verici cümlelerin sonuna konur!