29 Ekim 2011 Cumartesi

gerçeklik totemi

  İnsanın yaptığı en iyi iş; dolandırmak. peki insan en iyi kimi kandırır? annesini? sigara içmediği konusunda babasını? aldatmadığı konusunda sevgilisini? karısını? kocasını? eğer bu cevapları verdiysen yanlış.insan, kusursuz ve noksansız bir şekilde kendini kandırır. Asla ve asla farketmeyecektir. Cobb defalarca sevgilisine gerçek dünyada yaşadığını söyledi. Peki sevgilisi,yani Mal, buna inandı mı? hayır. Kendinden çok emin olduğu için değil. Kendinden hiç emin olamadığı için doğruluğunu kabul etti. Çünki, çok karmaşık yapısına rağmen zihnimiz aslında çok basit bir düzenek üzerine kurulu. Kendini bir gerçeğe dayandıramazsa yaşayamayacağını bilen metabolizma size dahi sormadan birşeyler buluyor dayanacak. herkesin inandırma zemini farklı tabi. Kimileri kendinin çok dürüst, kimileri çok aşık olduğuna inandırıyor. Inandığımız şeyler aslında inanılası kılınan şeyler olduğunu nasıl anlatabilirimki size. yada bendeki bu hissin neden kaybolmadığını kim söyleyecek. Ben de herkes gibi kanmak istiyorum. Bu dünyanın gerçekliğine o kadar çok inanmak istiyorumki... kafamın rahatlamasını,birşeylere güvenip orada sonsuza kadar kalmayı, hiç düşmemeyi, düşmekten hiç korkmamayı ya da çok korkmayı isterdim. ama düşmenin izdüşümünde ne olacağını bile bilmediğim ve deneme-yanılma yöntemiyle edinilen temayüllerden kaçındığım için rahatsızım.
Insan en iyi kendini kandırır dedik ve Mal'ı gösterdik. İronik bir şekilde, kendini kandıranın aslında Cobb olduğunu söylemek isterim. totemine, fırıldağına (gerçekliğe dair tutunabildiği tek şey ufacık bir fırıldak) o kadar inanan biri bunu inanmak istediği için yapmıştır. Cobb'a göre fırıldak gerçek dünyada dönmeyi bırakıp düsecek. yok eğer rüyadaysa fırıldak asla düşmeyecek. Peki rüyalarımızın bir parçasını kontrol edebildiğimizi, karakterleri ve olayları, bir ışının prizmalara çarpıp dağılmış hali gibi farklı hallerde elde ettiğimiz tezi doğrultusunda düşünürsek, Cobb rüyasında dönmeyi bırakan bir fırıldak düşleseydi? "nedersiniz, hoş olmazmıydı" Aslında filmin sonunda ben dahil bütün izleyicilerin fırıldağı heyecanla izlemesi boşuna. fırıldak düşse de düşmesede gereçeği bulamayacağız. Ama basit dizaynlı insanlar olarak bir tercih yapmak zorunda hissediyoruz kendimizi, yada bu düşünceye itiliyoruz. fırıldak düşmeli diyoruz. Fırıldak ayakta kalmalı. Gerçeğe bağlanmak için bir totem ihtiyacımız varsa gerçeklik kaybedildiği için buna ihtiyacımız vardır.çoktan "yitiklik" evresine girmişizdir.