açık havada dört duvar arasına sıkışanlar,
siz, boyununa kravat vurulmuş, hançerlerinin uçları mürekkepliler
dağların rüzgarlarını kasırga sanan parlak saçlılar
ayakkabılarını giymek için bile eğilmeyenler ( ve çıkarmak için)
yağmurdan kaçan takım elbiseliler
sizi bütün bu tariflerimden tanıyamasam bile
leş kokan gülümsemeleriniz
bir evrak dosyasının arasına sıkıştırılmış liralarınız kadar belirgin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder