bir yürümektir aldı başını gitti. önündeki mavi sırt çantalı adamı takip etmeye başladı. gökyüzü siyahla kaplı bir çatıya döndüğü için çanta da gece mavisine yaklaşmıştı. kulaklıklar, konuşkanlar ve taksim. caddenin sıkışıklığı insanlara zevk verirken, iddiasız adımlarla takip ediyordu mavi sırt çantalı adamı.yanından geçenlere sessiz selamlar veriyordu. mavi çantalı adam adımlarını hızlandırmaya başladı.
kenarda duvara yaslanmış aşırı mor rujlu kadın iki adam arasındaki ilişkiyi mesafenin sabitliğinden farketmişti. duruyordu düşünmektense. Teras katlardan birinde bir dövmeli adam aşırı mor rujlu kadını izliyordu. "Kadın" diye düşndü "kimbilir hangi oğlanı kesiyor". DJ aksiyonu artmış bir film sahnesine girmişti. dudağında uzun bir kül koleksiyonunu dondurmuş sigarası yere düşüverdiğinde, müzik durdu. Garsonlardan biri sigara almaya koyuldu. Mavi çantalı adam hala takip edilmekteydi. Peki bunu anlamışmıydı. sol tarafda yanan mumlara bakara iç geçirdi. mumların arkasında ara sokaklara açılan bir aralık. Aralığın sonunda repçi kılıklı karaltılar. Birden çantasına biri çarptı adamın. Dönüp baktı. Elinde iki malbora paketi olan bir genç "pardon" dedi.
Mavi çantalı adamı takip eden, eline cep telefonunu aldı. Mavi çantaya büyüttü gözlerini, bir tuşla bütün film başlamak üzereydi. Bazen tv setini açmak kadar basittir katliam.
bir köpek, uzun topuklu ayakkabıları koklar gibi yapıp yoluna devam etti. Kestaneci yanık kokusu alınca, adres tarif etmeyi bıraktı. Mini cooperli bir polis yol kenarına çekilmesi için mini etekli bir kızı ikaz etti. Kız aşırı mor rujlu kadının suratına bakarak küfretti. ama havada kaldı küfür. Hafif esen rüzgar küfrü hamburgercinin önüne sürükledi. Para dilinen kirli suratlı dilenci küfrü yüksek sesle bir adamın yüzüne haykırdı. Küfrü yiyen adam şaşırmıştı ve şaşkın şaşkın mavi sırtçantalı adamın uzaklaşmasını seyrediyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder