atına atlamış geliyorlar kitaplar. yılların yıllanmış tozlarında.afakanların bastığı bir anda geliyorlar. kitaplar. geliyorlar.kitaplar, kirli sakallı adamları, öldükten sonra anılan yazarları, ve kel kalmış başlarıyla geliyorlar. geliyorlar ve kitaplar. durdurmak bir yaranın mürekkep akıntısı. vurmak, bir divitin dibine denemeden kağıtı. ve işte onlar geliyorlar.
bir mundar muzun kabuğuna çizilmiş, bir bizonun kıç bacağının derisinde. süslenmek sanatını bilmeyenlerden geliyorlar. kitaplar. kitaplar ellerinde şarap şişeleri, kola kadehleri, ve tuvalet kağıtlarıyla geliyorlar. korkun ki kıyamet günüdür, yerin yarılıp gökyüzünün dürüldüğü gün geldi. kitaplardan rulo yapan mısırlılar, ve onları dik yazan çinliler, duymak vaktidir söylediğimi. geliyorlar. yığınla ve zilyon kere zilyonca suratıma çarpıyor her sayfanın rüzgarı. kimse birşey kemirmiyor. geceleri gelen bu tıkırtılardır kitaplar. ölümyiyenler ve bira içenler. korkun korkmak hakkınızken. çünkü bir kağıt parçası, yırtılmış olmanın intikamını denizlerce mürekkeplerde biliyor. her yer kül. her yer küle bulanmış ve onlar durmadan geliyor. olmayan ayakları, durmayan sayfalarıyla. bir korkudur, kokuyor içimde
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder