Zaman üstüne, film üstüne, yemeğinize düşen sinek üstüne, şu aşağıda boş boş yüzen balıklar üstüne, aklınıza ilk gelip de söyleyemeyip değiştirdiğiniz şeyler yüzü suyu hürmetine ...
23 Mayıs 2012 Çarşamba
gözlerine harcadığım iş gücü, söz, şarkı, vakit nerelerdedir şimdi. Kuru kahveci mehmet efendide öğüttürdüğüm kahve tozunu tane tane saymak gibi birşey bu. sen bana bakma lafına gıcığım. sen bana bak hem de iyi bak. i think i am dumb. ama sen yine de bak. bence bir yaz bahar ya da kış akşamı görseydim gözlerini, yağmurun ışılıtılarını biriktirebilir ve gökkuşağından bir resmi geçit töreni düzenlerdim. kafam öyle karışıkki güzelim nar gibi şekilsiz bir küre şeklinde görünse de, içindeki taneler birbirine çarpıp duruyor jelatin gibi bir sıvı üstünde. şimdi bir pulp fiction gösterisi izleyeceksiniz. izliyorsun ama farkında değilsin güzelim. bütün filmlerde alt tema olarak sen varsın. bir besbol sopası seni nası hatırlatır bunu freud biliyor. kara içeceğimdeki kafein (coffee in) izlerinde silüetini görüyorum. beni kızdırma bebeğim bir tetiği çekişimde bütün john dillingerlar dize gelir. bunu sen de biliyorsun. kokladığım her gülde kan kokarken, gökyüzüne yumruk atmak kadar sevmak. evet katılıyorum. istikbal göklerdedir
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder