Zaman üstüne, film üstüne, yemeğinize düşen sinek üstüne, şu aşağıda boş boş yüzen balıklar üstüne, aklınıza ilk gelip de söyleyemeyip değiştirdiğiniz şeyler yüzü suyu hürmetine ...
8 Ocak 2012 Pazar
bugün 8 ocak pazar.yıllardan 2012
sıradan bir insan ilk defa sıradan bir yarın planı yapacak. bugün günlerden herhangi bir pazar ve ben bir yüksek lisans dersine makale teması aramaktayım. Ama aklım yarında. biliyorum yarına giden bütün yollar kapalı. ama Rabbim düşündüğüm şartları lütederse, yarın işe gideceğim. öğlen arasını saymassak 5 derse gireceğim ard arda. Ders aralarında, öğlen yemeğinde bir siteye göz gezdireceğim. Orda bana rabbim, bir kızın göz kırpması gibi bir işaret yollayacak. O zaman silkinip kendime geleceğim. Hemen salı günü için yapacaklarımı düşüneceğim. Önce ölüm gözlü bir hatunun gözlerine bakarak kahvaltı yapacağım salı sabahı. Sonra kadiköye geçeceğim sahaflara. Belki vapurla geçerim, belki köprüden geçer bir otobüs. Belki o da benimle gelir. Almam gerekmeyen kitaplara göz gezdireceğim kadikoy sahaflarında. Belki birkaç eski aradaşı göreceğim. Eski iş yerime de uğrarım o yıpranmış hırpani sokaklardan geçerim ve ben en çok arnavut kaldırımlarda yürümeyi severim. Eskilerden konuşulacak, kızlardan güzellerden ve işlerden bahsedeceğiz. Bir kaç gelecek planından güzel şeylerden konuşacağız. sonra bana müsade deyip beyoğluna doğru hizalayacağım istikametimi. Belki karaköyden bile geçeceğim. Neyse, balıkpazarındaki sahaflara da uğrayacağım ve yeni kitapçılara. robinson Cruseo, mephisto ve Pandoraya uğrayacağım, ve pound üzerinden hesaplanan kitaplardan alacağım. Biraz fazlaca kitap alacağım çünkü bilmem buraya bir kez daha ne zaman gelirim. akşama doğru karanlık yokuşlar çıka çıka giderken annemi de ararım. Ve eğer çok acıktıysam biraz tavuk eti alıp sote şöleni yapacağım evdekilere. Yanına kola alacağız ve yemekten önce çay koyacağız ocağa. yerde yiyeceğiz yemeği yine. Bir gazetenin üstünde. Sonra da tatlılar için dışarı çıkıp istanbuldaki son günlerimi ıslatacağız. Bütün bunlar belki olacak. belki de olmayacak. ama ben bunları kafamda kurdum ve yaşadım. yarın bu anlattıklarımdan bambaşka olacak tabi. Bir filmde tanrıyı güldürmek istiyorsan plan yap diyordu. neyseki film bir ecnebi filmiydi. Ve benim Rabbim öyle bozulan planlara gülmezdi. Plan bozulduysa, o bizim için daha hayırlısını dilediği içindi. O zaman, "hayırlısı diyecektim" hayırlısı...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder